Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
23957
post-template-default,single,single-post,postid-23957,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

5 MADDE İLE “YALNIZ ADAM” FRANZ KAFKA

Ürettikleriyle 20. yüzyıl edebiyatına damga vuran Franz Kafka, kurgularında gerçeklik ile hayal dünyasını çok başarılı bir şekilde sentezledi ve bu yeteneği ile hem çok takdir edildi hem de pek çok tartışma konusunun gündemi oldu. Yaşarken çok fazla ün elde edemese de ölümünün ardından Dava, Dönüşüm, Şato gibi kitapları ile ilgi görmeye devam etti. Hatta bu kitaplardan hepimizin ismini duyduğu ya da okuduğu kitabı Dönüşüm ile pek çok insanın hayata bakış açısını değiştirmeyi başardı. Başkalaşma, yalnızlık, otoriter baskıcılık hakkında yazdığı hikâyelerle dikkat çeken Kafka’yı Kültür ve Yaşam sayfalarında, ölüm yıldönümünde ağırlıyoruz.

Franz Kafka kimdir?

3 Temmuz 1883’te Çek Cumhuriyeti’nde Almanca konuşan bir Yahudi ailede dünyaya gelen Kafka, 6 kardeşin en büyüğüydü. Lise öğreniminden sonra hukuk eğitimini Prag Üniversitesi’nde aldı. Önce bir süre staj gördü ardından İtalyan bir sigorta şirketine geçti. Burası onun için bir dönüm noktasıydı çünkü onunla tanışmamızı sağlayan Max Brod ile yolları burada kesişti. Max ile kurduğu dostluk sayesinde edebiyat dünyasına girdi; Felix Weltsch, Oskar Baum, Franz Werfel gibi isimlerle bir arada olma fırsatı yakaladı.

Franz Kafka’nın gizemli dünyası

Kafka, küçük yaşlardan beri yazmaya ve hikâye anlatmaya çok meraklıydı hatta anne ve babasının doğum günlerinde onlar için piyesler hazırlar, kardeşleriyle birlikte sunarlardı. Bütün hayatını yazarak geçirmesine karşın bu eserlerden çok azı bize ulaşabildi çünkü eserlerinin birçoğunu yayımlamayı tercih etmedi.  Bunun altında yatan nedenlerden biri babası ile olan iletişim sorunuydu. Kafka’nın babası, oğlunun edebiyata olan ilgisini desteklemiyordu. Hâlihazırda babasıyla zaten zor ve karmaşık olan ilişkisi bir de edebiyat sevdasından dolayı iyice çıkmaza girmişti. Babasına karşı beslediği tek duygu, eserlerinden de anlaşılacağı üzere nefretti. Almanca konuştuğu için Çekler tarafından, Yahudi olduğu için de Almanlar tarafından sevilmedi ve çocukluğu hep bir karmaşa içinde geçti; diğer bir deyişle kavgalı olduğu yalnızca babası değil aslında hayatın kendisiydi. Duyguları ile kalemi arasına sınır koymayan Kafka, babasıyla olan bu kavgasını “Babaya Mektup” adlı kitabında kaleme almış ve bu çatışmayı somut bir şekilde gözler önüne sermişti.

Babaya Mektup

Babaya Mektup, Franz Kafka’nın Kasım 1919’da babası Hermann’a yazdığı ve babasının Kafka üzerindeki psikolojik travmalarını konu alan bir mektuptu. 45 sayfalık kitabı, babasına ulaştırması için annesine teslim etti ancak annesi bunu kabul etmedi ve oğluna geri verdi. Her ne kadar annesi babasına ulaştırmayı reddetse de 1952 yılında kitap yayımlandı.  “Senin etkinden tamamen bağımsız büyümüş olsaydım bile, senin gönlünde yatan insan gibi biri olamayacaktım büyük ihtimalle. Herhalde yine çelimsiz, ürkek, kararsız, huzursuz bir insan olurdum…” diyerek duygularını kaleme alan Kafka’nın babası ile olan ilişkisi, aslında çoğu eserinin ilham kaynağı oldu.

Franz Kafka’nın Dönüşüm’ü

Almanca adı Die Verwandlung olan ve dilimize Dönüşüm, Değişim ya da Metamorfoz olarak çevrilen eseri Kafka’nın en popüler kitabı olmuştur. İlk olarak 1915 yılında yayımlanan kitap, Gregor Samsa’nın bir sabah kendini dev bir böceğe dönüşmüş bulmasıyla başlar ve hayatındaki değişiklikleri anlatır. Dönüşüm, aynı zamanda Kafka’nın metafor kullanma yeteneğini de gözler önüne seren bir kitap olma özelliğini taşır çünkü Gregor Samsa’nın toplum içindeki yeri, gerçekten bir böcekten farksızdır.

Ölümünden sonra gelen şöhret

Yaşarken az sayıda okuyucu kitlesine sahipken, ölümünün ardından tüm dünya onu tanıdı bunun ardında ise yakın arkadaşı Max Brod vardı. Ölmeden önce Kafka, Brod’a eserlerini yakmasını söyledi ancak Brod onun bu isteğini yerine getirmedi ve tüm eserlerini yayımladı. Kafka, öldükten sonra sadece ismiyle bile onlarca işe hayat verdi; Rus oyun tasarımcısı Mif2000, Kafka’nın romanlarını bilgisayar oyunlarına uyarladı. Yanı sıra sinemaya uyarlanan romanları da oldu; Inaka Isha / A Country Doctor bunlardan biriydi. Ülkemizin ünlü şairlerinden Cemal Süreyya da Göçebe adlı şiirinde Kafka’nın adını geçirdi: “Ellerim gece yatısına çağrılmış ve telaşsız görünmeye çalışan Kafka gibi yüzüm giyotine abone…”. Kafka, ardında bıraktığı eserleriyle günümüzde de ilham olmaya devam ediyor…

 6,140 okunma

Derya Ülkar